NEVEVİ
MİN HAC / CAİLE AKDİ – ÜCRETLE ÇALIŞTIRMA
Ciâle akdi,
belli bir ücret karşılığında belli veya meçhul bir işi yaptırmaktır.
Bir
kimsenin "Kaçmış kölemi geri getirene şu kadar ücret öderim." demesi
ciâledir. Ciâle akdinde bir
ücret gerektiren işe delalet eden bir lafzın bulunması şarttır. Şu halde bir
kimse mal sahibinin izni olmadan veya mal sahibi bir kişiye izin verir de izin
vermediği bir başkası malı getirirse, ücreti haketmiş
olmaz.
Bir kimse
"Kim Zeyd'in kaçmış kölesini geri getirirse ona
şu kadar ücret veririm." derse, köleyi getiren
ücreti hak etmiş olur ve ücreti ödemesi gerekir. Bir kimse yalandan: "Zeyd, kölemi getirene şu kadar ücret veririm
demiştir." der ve bir kişi de onun bu sözüne dayanarak Zeyd'in
kölesini getirirse, Zeyd'den veya yalan söyleyen
kişiden bir hak talep edemez.
Ciâle akdinde
her ne kadar icap lafzı şart ise de işi yapacak kişinin: "Bu işi yapmayı
kabul ettim." şeklinde lafzen söylemesi şart
değildir. İşi yapacak kişi her ne kadar belli ise de hüküm böyledir.
Ciâle akdini
meçhul bir iş üzerine yapmak caizdir. Keza en sahih kavle göre malum bir iş
üzerine de akid yapmak caizdir. Ancak yapılacak işin
ücretinin belli olması şarttır. Şayet iş sahibi: "Kim kaçmış olan kölemi
getirirse, kendisine ücret olarak bir elbise veririm veya onu memnun
ederim." derse, akid fâsid
olur. Bu takdirde işi yapan için ücret-i misil vardır. Eğer kişi, yer
belirterek: "Kölemi şu beldeden getir." der de işi yapan daha yakın
bir beldeden getirirse, şart koşulan ücreti hak etmiş olur. Kaçmış olan köleyi
iki kişi geri getirirse, her ikisi ücrette ortak olur.
İş sahibi
bir kişiyi tayin ederek yapacağı iş karşılığında kendisine ücret ödeyeceğini
söyler de bir başkası ona yardımcı olmak kaydı ile işe iştirak ederse, ücretin
tümünü tayin edilen şahıs alır. İş sahibi adına çalışmak üzere işe iştirak
etmişse, tayin edilen şahıs ücretin yarısını hak eder. Bu takdirde iş sahibi
adına işe iştirak eden kişi bir ücret hak etmiş olmaz.
Ciâle akdinde
taraflardan her biri henüz iş bitmeden akdi feshedebilirler. Daha işe
başlamadan akid feshedilir veya işçi işe başladıktan
sonra akdi fesh-ederse, ücreti hak etmiş olmaz. İşçi
işe başladıktan sonra iş sahibi akdi feshederse, en sahih kavle göre işçi için
ücret-i misil vardır. Henüz iş bitmeden iş sahibi ücreti artırabilir veya
azaltabilir. Ücreti artırmanın veya azaltmanın caiz olmasının gayesi, ücret-i misilin vacib olduğunu
göstermektir.
Efendisinden
kaçmış olan köle geri getirilirken yolun yarısında ölür veya geri kaçarsa,
işçi ücret alamaz. Ücretini alabilmesi için işçinin köleyi hapsetme hakkı
yoktur. İş sahibi ücretle ilgili şartları inkar eder
veya işçinin gidip köleyi getirmediğini iddia ederse iş sahibinin sözü
doğrulanır. İşçi ve işveren ücretin miktarı konusunda anlaşmazlarsa, her ikisi
de yemin eder ve işçi ücret-i misil alır.